Bozkır'lıların Kullandıkları Kelimeler

Bozkır' daki insanların günlük hayatlarında kullanmış oldukları konuşma dilleri, Türkiye Türkçesi' nin; saflığına, arılığına, sadeliğine, temizliğine ve duruluğuna ülkemizdeki en güzel örneklerden birisi olması açısından önem arz etmektedir.
Bozkırlıların günlük hayatta kullandıkları konuşma diline ait tespiti yapılabilen kelimeler aşağıda alfabetik şekilde sıralanmıştır.

A
Aarı (Añarı) :Boyunca, hizasınca, takip ederek
Aba :Abla
Abdıl :Avlu
Absab :Çamaşır
Acans :Ajans, haber.
Accık :Azıcık.
Ağa :Ağabey.
Ağı :Zehir
Ağşam :Akşam.
Ahmat :Ahmet
Alettirik :Elektrik.
Alı :Ali
Alıç :Yabani elma
Alık :Merkebin üstüne atılan paçavra.
Allehem :Galiba, herhalde.
Allengirli :Gösterişli, dolaşık anlamlarında kullanılır.
Alma :Elma.
Ana :Anne.
Anamil :Annemgil.
Angışmak :Tırmanmak.
Annaç :Karşımda, yamacımda.
Arık :Küçük su yolu.
Armıt :Armut.
Aş :Yemek
Aşna :Haşarı, yaramaz.
Aspap, asbap :Elbise.
Atgı :1-Kaşkol, 2-Harman aleti.
Avar :Sebzelik.
Avgas :Suyun önüne çekilen küçük set.
Aydaş :Zayıf kalmış, gelişmemiş.
B
Baç :Hayvan pazarında Belediyece hayvan alım satımlarındaki vergi.
Babıç :Ayakkabı
Babamil :Babamgil
Badılcan :Patlıcan
Bağırtlak :Boyuna, bağıra dolanan böz örtü.
Bahalı :Pahalı
Baklavu :Baklava.
Bangga :Banka
Barı :Yığılma, bir yüzeyde birikme.
Barnak :Parmak.
Basındık :Bastık
Batırık :Bulgur veya düğüden yapılan mahalli bir yemek türü.
Batma :Çeşmelerin önündeki küçük havuz
Batman :Eskiden, iki-sekiz okka arasında değişen ağırlıklara verilen
Ağırlık ölçüsü birimidir. (1 Okka = 1.283 gram)
Bazar :Pazar
Bayam :Badem
Beğensimemek :Beğenmemek.
Belik, Belinik :Bölünük, bölünmüş.
Beneğarı grinüne göre daha iyi.
Beketmek :Kapatmak (tencere, çömlek gibi şeyleri.)
Beldenat grinişli harman aleti.
Beze :Yufka açmak için hamurdan koparılan yumurta büyüklüğündeki parça.
Bicama :Pijama.
Bicik :Göğüs, meme
Bidik,bittik :Mayalı ekmek.
Birki :Sanki.
Birerleş :Birlikte, yardımlaşarak.
Bistancık :Kertenkele yavrusu
Bişek :Yayık aleti.
Bişi :Tavada yapılan hamur kabartması.
Bişirgeç :Ekmeği sac üstünde çevirmeye yarayan ağaçtan alet.
Bitik :Pekmezin kristalleşmiş hali
Boduç :Orta boyla su testisi.
Bohca :Köy ihtiyar heyetinin köylüden aldığı bir çeşit vergi adı.
Boranı :Pancar ve kabaktan yapılan yemek.
Böcü :Böcek.
Böğelek :Meyve ağaçlarında görülen bir hastalık türü.
Böğet :Set, barikat
Böğün :Bugün.
Böyrek :1-Börek 2-Böbrek anlamlarında kullanılmaktadır.
Böyü :Akrep
Böyüğana :Büyükanne.
Bula grinişi piliç
Bullar :Buralar.
Buñ :Sıkıntı, darlık.
Bungar :Pınar
Buturak grinikenli bir bitki tohumu.
Buzavu :Buzağı.
Büber :Biber
Bülüç :Piliç.
Bürlü :1-Bütünce, 2-Örtülü.
C-Ç
Canavar grinar anlamda kurt
Cevüz :Ceviz
Cerge :İlkel çadır.
Cezir :Havuç
Cıbıl :Zayıf
Cığa :Süslü gelin başı
Cıplanmak :Soyunmak.
Cırcır :1-Fermuar 2-Patoz anlamlarında kullanılmaktadır.
Cırcavuk :Salatası yapılan, yenebilen lezzetli bir ot.
Cice :Abla.
Cibilliyet :Soy, nesep.
Cidav :Kavga.
Civan grinelikanlı, yiğit
Combarlak :Takla atmak.
Cozuttu :Şaşırttı, dağıttı
Cumağı, cumayı :Cuma.
Cürbüzük :Mızmız, sıska
Çabaltı :Gayret göstermek
Çalağan, Çalağan otu :Zehirleyen, taze iken zehirli olan yabani bir bitki adı.
Çalgarağı :Ekini çabuk biçmek için kullanılan bir tür büyük orak.
Çalmak :1-Çalmak 2-Zehirlemek anlamlarında kullanılır.
Çamır :Çamur
Çamış :Huysuz at, katır veya eşek.
Çapıt :Bez, paçavra
Çatalçöp :Kuş lastiği.
Çebiç :Keçi ile oğlak arası.
Çemkirmek :Bağırarak, haykırarak konuşmak, havlamak.
Çıkla :Saf, sadece, tek anlamlarında.
Çimmek :Yıkanmak, yüzmek, banyo yapmak.
Çleng :Çatının damın saçağı.
Çınggıl :Küçük üzüm taneleri.
Çıtlık (çırtlık veya cırtlık) :Çitlenbiğin meyvesi.
Çilte :Minder.
Çizi :Sebze ekilmiş küçük parçalar.
Çölte :İki ağızlı küçük kazma.
Çömmek :Çömelmek, oturmak.
Çötüre :Ağzı açık, su içilecek kap.
Çükür :Kazma aleti.
D
Dağan :Yayığın kurulduğu ağaç.
Dağar :Büyük küp.
Dahana :İşte, orada.
Dakım :1-Ağızlık (sigara içmede kullanılan) 2-Takım
Dastar :Başörtüsü.
Daş :Taş
Dayak :1-Merdiven 2-Tutanak.
Dene :Tane.
Desti :Testi.
Deşdiksire grineştikçe
Dığan :Toprak kap.
Dıkı, dıkıcık :Biraz, birazcık
Dırendiz :Gergin tutmak
Dibek :Buğday dövülen içi oyulu taş.
Dirhem :Eskiden kullanılan bir ağırlık ölçüsü birimidir. Okkanın (1.283
gram ağılığındaki değere 1 okka denilirdi.) dört yüzde biri olan
3.25 grama 1 dirhem adı verilirdi.
Diğdel :Zayıf.
Diğverin grineyiverin
Direzi :Zorlanan, zorlanmış
Diynek grineğnek.
Diyze :Teyze.
Dizek :Balıkların dizildiği ağaç dalı.
Dokdur grinoktor, hekim.
Dolak :Ayaktan dize kadar sarılan yün kumaş parçası.
Döşşek :Yer yatağı.
Duzlugara :Nohudun su içinde ıslatılıp, şişinceye kadar bekletilmesi ile süzülerek tuzlanması ve kavrulması sonunda elde edilen yiyeceğe verilen isimdir.
Dörpü :Törpü, eğe aleti.
Düğe grinişi dana.
Düğen grinüven ya da döven.
Düggan grinükkân
Düğüşşü :Gelinin yanında dolanan kadınlar.
Dünek :Tünek
Dürü :Erkek tarafından kız evine gönderilen hediye.
E-F
Ebe :Büyükanne.
Eğerçi (Eñerciğime) :Eğer ki,
Eğişmeç :Kirman
Ehliz :Uysal, söz dinleyen.
Eksıranı :Hamur kesmeye ve sıyırmaya yarayan keski aleti.
Ekşigara :Bir üzüm çeşidi.
El :1-Organ 2-Havaneli.
Elcek :1-Eldiven 2-Değirmenin taşının oynamamasını sağlayan tahta.
Ele!-Elh :Şaşırma, hayret anında söylenen söz.
Elganem (Elgama) :Çaresiz, bir iş becermekten aciz
Ellehem :Herhalde
Elevetsiz :Beceriksiz
Ember :Ucu çivili sopa.
Eşki :1-Ekşi 2-Salça
Eteñli :Geniş, enli.
Evedi :Acele, hemen.
Evtiklemek :Telaşa kapılmak
Ezen :Ezan.
Falaka :Çift sürerken hayvanların bağlandığı yer.
Fakır :Fakir
Fer :Işık.
Firik :Erkek piliç
Fişne :Vişne
Furun :Fırın.
G
Gaba :Kaba.
Gabaağaç :Meşe ağacına verilen isim.
Gabık :Kabuk
Gabırga :Kaburga
Gabış :Boynuzu olmayan keçiye verilen isim.
Galgımak :Zıplamak, hoplamak.
Galle :Haşlanmış pancar
Ganglı :Kağnı
Gaplangabağı :Kaplumbağa
Garağasbennek :Göz göre göre
Garamık :Bir çeşit dikenli çalı.
Gartınık :Kart, yaşlı
Gasaltmak :Oturtmak, yüceltmek
Gastan, gastancık :Mahsustan, rol icabı.
Gatleyen veya gatiyyen :Kat’ iyyen
Gavenez grinomates
Gavut :Öğütülmüş nohut, leblebi, dağ armut kurusu, mısır
Gayın :Gelinin erkek kardeşi.
Gayfe :Kahve.
Gayınna :Kaynana.
Gaynata :Kayınbaba
Gaysi :Kayısı
Gazangaşağı :Kurbağa yavrusu.
Gazannık :Çamaşır yıkanılan yer.
Gedebot :Suyun istenilen yöne akması için çekilen set.
Gedil :Kıldan yapılmış büyük çuval
Genğez, genez :Meğer ki
Gesi, geysü, geysi, gevüsü :Arefeden bir gün önceki gün
Gezente :Çok gezen, dolaşan
Gılime :Bağ çubuğu
Gırpık :Halı ilmeğinin fazlalığı
Gıy :Kadınların birbirlerine isimlerini anmadan seslenme şekli.
Gice :Gece
Gicimik grinilde ekşi ve tuzlu tat bırakma anlamında.
Gilik :Keçi ve koyun dışkısından çıkan tanelere verilen isim.
Gilime :Üzüm sürgünü, filizi, asma
Gilar :Kiler
Gireği :Pazar (gün)
Gireğirtesi :Pazartesi
Goğlaşmak grinedikodu yapmak
Goğuşmak :Sığırın çiftleşmesi
Golang :Kalın kıl ip.
Gonculuz :İnsanın uyurken üzerine çöken manevi ağırlık.
Gongşu :Komşu
Gopuk :Berduş, serseri
Gosa :Ekin biçmeye yarayan alet
Goyak :Vadi
Gozak :Kozalak
Göde :Normallerine göre büyük olup, eti yenilebilen, meşe pelidini çok seven bir güvercin çeşidi. (Yabani dağ güvercini)
Göğene :Gökyüzü
Göğerme :1-Çürüme 2-Olma
Gök :Olmamış, ham
Görümlük :Görme payı, müjde
Gözer :Kalburun büyüğü
Gumpir :Patates
Gurna :Musluk, çeşme
Gusurannıg :Banyo.
Guşluk :Sabah ile öğle arasındaki vakte verilen isim.
Gutnu :Entari
Guzang :Kuzey
Güccük :Küçük
Güdek :1-Kuyruksuz 2-Ufak boylu,tıknaz.
Gülcan :İp sarma aleti.
Gümlü :Toprak çömlek.
Güyeği, göğeyi grinamat.
H
Hadiğisa :Azarlamak.
Hapanlamak :Avuçlamak, kapmak
Hakgat :Hakikat, hakikaten.
Hamıl :Tane, dane.
Hamsin :İlkbahara yakın kış zamanı.
Hanay :Yüksekçe yapılmış arı barınağı.
Hannes :Yaramaz, haşarı
Hanggı :Hangi
Hangıraya, hangoraya :Nereye
Hapan :Avuç (ölçü birimi olarak kullanılmaktadır)
Harar :Büyük çuval
Harım :Köy ve kasabalarda evlerin önünde altı kuru taş, üstü diken ve Çalılarla çevrili fide, meyve dikilen küçük alan.
Hatıl :Taş evlerin duvarına konulan ağaç
Havas :Heves
Havayı :Hububat ürünlerinin teneke ile ölçülmesi.
Havıt (Havut) :Havuz, ( Bahçe sulamada kullanılan taş ve toprakla çevrili su birikintisi)
Hayla beri :Epeyden beri, uzun zamandır.
Hayşa :Ayşe
Hazağr :Herhalde, tahminlere göre
Hazitmek :Hazzetmek, hoşlanmak.
Hebiç :Annenin çocuğunu sırtına alarak götürmesi
Heğbe :Heybe, içine öteberi konmak için yapılan iki gözlü torba.
Helke :Madeni bakraç
Hevrü :Çabuk (ne soru sıfatı ile kullanılır)
Hımbıl :Anlayışsız, bön
Hindi :Bir çeşit başörtüsü.
Honça :Yeni doğan çocuk için verilen davet hediyesi
Honus :Tepe
Hoyraz :Poyraz.
Hödük :Kaba
Hökele :Ukala
Hömermek :Karşı çıkmak
Höykürmek :Haykırmak, bağırmak
Hursant, Hursanmak :Sefa, sefa sürmek
Hutdu :1 kilogramlık toprak maşa.
I-İ
Iğrıp :Germe ağ.
Ildırım :Yıldırım
Ildız :Yıldız
Ilkı grinavar sağma yeri
Imzık, ımzıt :Mantığa uygun hareket etmeyen
Irbık :İbrik
Iranas :Kağnı yapımında kullanılan ağaç.
Irıhtı :Sesi soluğu kesildi, soluksuz kaldı.
Irgat :İşçi
Irmanı :Ermeni
Ismıcak :İçten pazarlıklı, saman altından su yürüten, sır vermeyen.
Istar :Halı tezgahı.
İddahı :İddia
İddahılaşmak :İddialaşmak, rekabet etmek
İğdiş :Testisleri alınmış hayvan
İkindin :İkindi vakti
İkircik :İki şey arasındaki tutarsızlık durumunda söylenir.
İkiyarcılık :Taraf tutma, hizipçilik
İl :El, yabancı
İlan :Yılan
İlazım :Lazım, gerekli
İledin :Ladin
İleğen :Leğen
İletir :İnce uzun, yumru köklü toprak içinde yetişen yer altı bitkisi. Toprak üstünde çıkanı da vardır. Pişirilmeden yenir.
İli :Ilık
İmiştirmek :Kaynar suyu ılıklaştırmak
İnecek :Merdiven
İni :Kocanın erkek kardeşi
İradiyo :Radyo
İrbehim, İbraam :İbrahim
İsbirte :İspirto.
K-L
Kak :Elma, armut gibi meyvelerin kurusuna verilen isim.
Karamık :Yaprakları ekşi bir çalı türü.
Karık :Sebze tarlasının bölümleri.
Kayınmak :Kaymak.
Keçimen :Kurutulmuş üzüm çeşidi.
Kelengi :Köstebek.
Keniş :Sebze ekilmiş yerleri ayıran tümsek
Kepenek :Çoban giysisi.
Kepennik :Evin altına açılan delik
Kereksindi (kereksinmek) :Üşendi, (üşenmek, bir işi zorlanarak, nazlanarak yapmak)
Keşik :Bir işi sırayla yapmak
Keşir :Havuç
Kırkpare :Renkli bez parçalarının birbirine eklenmesiyle elde edilen örtü.
Kırzet :Önlük
Kıtal :Katil
Kiyniç :Yalçın kayalıkların göğsünde yetişen lezzetli ot.
Kinalı :İnat
Kinit :Anahtar anlamında kullanılır
Kirkit :Halı ilmeklerini sıkıştırmaya yarayan taraklı alet.
Kiyad :Kâğıt.
Koksu :Arefe günlerinde ve üç aylarda yağda pişirilen yağlı ekmek.
Koz :Ceviz, bazen gölge anlamında da kullanılır
Kömbe :Pişirilmiş hamur kabartması.
Köş :Balkon
Kutnu :Kadife kumaştan yapılmış elbise
Külüçe :Toprak kap içinde pişirilen hamura verilen isim.
Küre :Kısır merkep
Kürtün :Bir çeşit eğer.
Lasdik :Lastik.
Laylon :Naylon.
Lığla :Yumuşamış, pelte gibi olmuş.
Löküş :Lüks lambası.
M-N
Mağallak :Ortada kalma, akibeti belirsiz olma.
Mağarlak :Başlı
Malır :Marul
Mapıs :Hapishane
Mavin :Muavin
Maydem :Madem
Maydünüs :Maydonoz
Mayıs :Sığır Pisliği
Menger, meğerem :Meğer, ancak illâ anlamlarında söylenir.
Mehle :Mahalle
Mehli :Kuma
Mehlem :Merhem
Mekeci :Paracı, parayı ve menfeatini seven anlamındadır.
Meres :Kötü yaratık manasında.
Mesel, metel :Masal
Mesnet :Üzerinde yufka açılan alet
Meyre :Büyüklük, ululuk.
Meyinsimemek,meyinsimedi:Beğenmemek, beğenmedi.
Mıh :Çivi
Mıkla :Bol soğan ve kıyma ile yapılan bir yemek türü.
Mıñar :Pınar.
Mısmıl grinoğru dürüst, sanki
Mismil :Kendini beğenmiş
Misir :Mısır
Mışırıklı :Takıntılı
Mıttırık :Küçücük, ufak tefek
Muhana :Bahane
Muharı :Baca
Muşdu :Müjde
Müzümsüz :Lüzumsuz işler yapan.
Naçar :Çaresiz
Nahıl :Nasıl
Napañ? :Ne yapıyorsun?
Nepleyim? :Ne bileyim?
Nekes :Cimri.
Nikbet :Felâket, düşkün manalarında.
Nisteñg? :Ne istersin?
Nörüyoñg? :Ne yapıyorsun, Nasılsın anlamlarında.
Nurayı :Yapmacık davranan.
O-Ö-P
Okka :Eskiden 1.283 gram nispetindeki ağırlık ölçüsü birimidir.
Oklavu :Oklava
Okuncu grinüğüne davet maksadıyla gönderilen hediye
Onnar :Onlar
Oñgmamış :Adam olmamış
Omar :Ömer
Öğendire :Bir ucunda keski, diğer ucunda çivi olan uzun sopa
Öğüç :Önce
Öğümek :Kusmak için ses çıkarmak
Öğüncek :Kendini öven
Ö:lö ! :Hayret ifadesi
Önğme :Gözetlemek
Öngüç :Önce
Övcelemek :El içinde sıkarak ufalamak, gezdirmek.
Öyne :Öyle
Palaz :Kuş yavrusu, genç keklik
Pambık :Pamuk
Pardı :Toprağın dökülmemesi için dama döşenen ağaç ve tahta parçaları. Dam saçağı
Peşgir :Havlu
Pırlak :Topaç
Pür :Ardıç ağacının yaprağı
Püsgüvüt :Bisküvi
S-Ş
Sabın :Sabun
Sahtiyan :İşlenmiş deri
Sallancık :Salıncak
Salma :Bağ çubuğunun toprağa gömülerek çimlendirilmesi.
Samırdanmak :Söylenip durmak.
Samıt :Salak,geri zekalı
Sarış :Sarnıç
Saycak :Sacayak
Selcik :Lafını bilmeyen, geveze ve sulu insanlar için yakıştırmadır.
Semen :Sersemlemek
Senit :Hamur tahtası
Sırkat grinağda yakalanan küçükbaş hayvanlar için alınan vergi.
Sıdmak :Patlamak
Sıklat :Ruhi sıkıntı
Sıracalı :Boğazda urlar çıkmasına ve bedenin bazı taraflarında yaralar
açılmasına yol açan hastalığa yakalanmış kişi.
Sındı :Makas
Silbiç :Beşiklerde bulunan çocukların hacetlerinin toplandığı
Topraktan yapılma lazımlık denebilecek araç.
Sigge :Hayvan bağlamak için yere çakılan demir
Solgu grinibekte buğday dövmeye yarayan alet
Sındı :Makas
Songura :Sonra
Sorguç :Ağaçtan yapılan tokmağa benzer aletin adı.
Sömeşik :Uyuşuk
Susek veya susak :Su kaynaklarında veya pınarlarda gelip geçenin su içmesi için hayır amacıyla tahtadan yapılmış su tası.
Sübek veya sibek :Beşiğin altına konan çömlek, höllük.
Süksün :Ense
Sümesiye,sümeye,sürsümeye:Boş yere, boşu boşuna
Şalga :Tatlı turp.
Şam :Çam
Şavk :Işık
Şemşe :Şemsiye
Şıranha,şırana :Pekmez yapmak için üzümün suyunun çıkarıldığı yer.
Şişek :Bir yıllık kuzu
Şivşiklemek, şivşitleme :Kışkırtmak.
T-U-Ü
Tat grinilsiz
Tavsur :Resim
Teber :Çapa cinsinden enli ağızlı bir ziraat aleti.
Tellik :Takke
Tesbık :Tespih
Tevek :Üzüm yaprağı
Teygin :Filiz
Tipildemek :Korkmak
Tokurcak :Çamaşır yıkamada çamaşıra vurularak durulamaya yarayan odundan yapılmış yassı alet.
Tomafil :Otomobil
Tomana :Ayı yavrusu
Topukdüğesi :Üç yaşında dana
Tök grinik, anlaşılmaz, kendi halinde insan anlamındadır.
Tufran :Topraktan yapılmış yayık aleti.
Tutak,tutağı :Tutar yer, daimi iş
Tükya :Güzel kokulu bir kır çiçeği
Ucutmak :Soğutmak, korkutmak
Uğra :Unun kepeği
Utaşmak :Birine yetişmek.
Uylamak :Çatmak
Ülübe,ülübü :Fasülye
Ütmek :1-Oyunda kazanmak 2-Yakarak temizlemek
Üzlük :Toprak kap
V-Y-Z
Velesbit :Bisiklet
Verese :Mirasçı
Virmek :Vermek
Vurgun :.......’e âşık
Vurulmak :Birine âşık olmak.
Yağlık :Mendil
Yağırteken :Kertenkelenin bir türü
Yağlık :Mendil
Yakım :At
Yalak :1-Ciddiyetsiz 2-Küçük çukur
Yalınğız :Yalnız
Yamdınasıca :Yalvarıp yakaran durumuna düşmüş olma.
Yanağara :Onulmaz yara, dert, hastalık. (Kanser gibi hastalıklar için)
Yarması grinövülmüş buğday yemeği
Yavşan :İlaç yapımında kullanılan yabani bir otun adı.
Yazmak :1-Yazmak 2-Sermek
Yılan bıçağı :Genellikle bahar mevsiminde çıkan bir ot çeşidinin adı.
Yinğişmek :Güreşmek
Yoğusa :Yoksa
Yolak :Patika yol
Yumak :Yıkamak
Yunğ :Yün
Yuvak :Toprak sıkıştırmaya yarayan silindir şeklindeki taş
Yuvamak grinamı taşla sıkıştırmak
Zabdıya :Zaptiye,asker
Zavrak :Pencere.Bazı köylerimizde balkon manasında nadiren kullanılır.
Zemheri :Kışın en şiddetli zamanı.
Zeyin :Zihin
Zırdal :Kaba,heybetli
Zimbit :Zifiri karanlık.

Yayınlandığı 07 Haziran 2005 tarihinden itibaren 26351 kez okundu.
Güncellenme Tarihi: 18 Ocak 2011
 

Son Yorumlar

@Hüseyin Ali KINAÇ "Caminizi 25.03.2012 tarihinde gezip görmek nasip oldu.Gerçekten çok güzel bir..." devamı
@şevket "Yazı başka güzel,Kışı başka güzel bu Bozkır neden bu kadar güzel." devamı
@mehmet "Bozkırımızda bu tür faliyetlerin olması bir bozkırlı olarak gurur verici.Kan..." devamı

Yeni Katılanlar

imparator
ummuhan
konya42
alimeyre60
ahmet
sinan
kocatepe
alis
delikurt
macarlar

bozkir.net

Sitemizin içeriği Creative Commons 3.0 ile lisanslanmıştır.
İçeriğimizin yazarlarımız tarafından üretilen kısmı, ticari amaçlar haricinde kaynak gösterilerek kullanılabilir. Sitemiz hakkında detaylı bilgi için Hakkımızda bölümüne bakabilirsiniz.

RSS - Facebook - Twitter