Bozkır'lıların Kullandıkları Deyimler
A
-Acı zulum.
-Açlıktañ imanım gevredi.
-Açlıktañ nefesi gokar.
-Ağalık yapmak.
(İkram etmek, bol keseden harcamak anlamındadır.)
-Ağız birliği etmek.
-Ağzı gevşek.
-Ağzında gavut basılı.
-Ahı duttu.
-Akıl gutusu.
-Aleme masgara olmak.
-Alemiñ ağzına sakız olmak.
-Alav (alev) almak.
-Ali gırañ baş kesen.
-Allah adamı.
-Allah bilir.
-Allah vergisi.
-Ana guzusu.
-Aralarıñdan gara kedi geçti.
-Arnıyın ortasından. (alnının ortasıntan)
-Arşın ağız.
-Avucuñu yala.
-Ayağıma gara sular indi.
-Ayıptır söylemesi.
-Ayranı gabardı.
-Ayrısı gayrısı olmamak.
B
-Babaña rahmet.
-Bağrı yanık.
-Baltayı daşa vurdu.
-Baş başa virmek.
-Başı bağlanmak.
-Başı göğe erdi.
- Bayraklı dam.
(Düğün yapılan evin damına veya çatısına, nişâne olarak Türk Bayrağı dikilmesine verilen isim olup, Bayrağı gören, o evde düğün olacağını veya olduğunu bilir.)
-Bıyığı terledi.
-Bir baltaya sap olmak.
-Bir batmañ.
(İki kilogram ile sekiz kilogram arasında değişen bir ağırlık ölçüsü olup, halkımız arasında abartma veya mübalağa yapma amacıyla kullanılmaktadır.)
-Bir nalına, bir mıhına.
-Bir urgan boyu.
-Boğaz tokluğuna çalışmak.
-Boyu boyuna, huyu huyuna.
-Buldukça buñar.
-Buñadı gayri.
-Burnu sürtülmek.
-Büyümüş de güçcülmüş.
C-Ç-D
-Can baş üstüne.
-Can damarına basmak.
-Can evi.
-Can yoldaşı.
-Canına minnet.
-Cıñgar çıkarmak.
-Ciğeri yanmak.
-Ciğerimiñ bağı.
-Cümbür cemaat.
-Çalı çırpı.
-Çalı daşlamak.
-Çivi gibi olmak.
-Çoluk çocuğa kavuşmak.
-Çürük elma. -Dağ gibi.
-Dağ daş.
-Dal budak salmak.
-Dedeme çekmişim.
-Defterden silmek.
-Deñgi deñgiñe.
-Deredeñ depedeñ.
-Devlet düşkünü.
-Devlet gapısı.
-Dış gapının, dış mandalı.
-Dibek dolanma.
(Adetlerimiz gereği, Düğün Alayı ile birlikte gelin, aş’ lı (yemekli) ve bereketli olsun diye, aşağı yukarı bütün köylerimizin meydanlarında bulunan dibeğin etrafında dolandırılmasına verilen isimdir.)
-Direm kuşak
(Tokalı olup, bele bağlanan, özellikle düğün, oyun ve eğlencelerde kadınlarımızın bağladığı kuşak çeşidine verilen isim.)
-Dodak (dudak) tiyakisi.
-Dur durak yok.
-Düğün dernek.
-Dünyayı zındañ itmek.(etmek)
E-F
-Ecel teri dökmek.
-Eğri oturup, doğru gonuşmak.
-Ekmeğini daştan çıkarmak.
-Ekmek gavgası.
-El ele virmek.
-Ele avuca sığmaz.
-Ele güne garşı.
-Emir gulu (kulu)
-Eti senin kemiği benim.
-Ev bark.
-Evlerden ırak.
-Eyere de gelir, semere de.
-Ezilip, büzülmek.
-Fakir, fukara babası
-Feleğiñ çemberiñden geçmek.
-Feleğiñi şaşırmak.
-Fırıldak gibi.
-Fitil olmak.
-Fiyagası (fiyakası) yerinde.
G
-Gafil avlanmak.
-Galburla su daşımak.
-Galem efendisi.
-Galıbının adamı olmak.
-Gan ter içinde galmak.
-Gani gani.
-Ganlı bıçaklı olmak.
-Gara gün dostu.
-Gara haber.
-Gara gara düşünmek.
-Gatın gatın
(Kesin ve kat’i surette anlamındadır.)
-Gayret dayıya düştü.
-Geceyi gündüze gatmak.
-Geçi inadı.
-Gır ilan. (Gri yılan, kara yılan anlamında bir kelime olup, kötüleme veya yerme amacıyla kullanılan söz gurubudur.)
-Gıtı gıtına.
-Goca garı soğuğu
(Mart ayının ortalarında kendisini gösteren soğuklara verilen isimdir.)
-Göğsünü gere gere.
-Göz ucuyla bakmak.
-Göz nuru dökmek.
-Gözünü dört açmak.
-Gulağına küpe olmak.
-Göğeyi Kolu, (Güveyi Kolu)
(Düğünü olan damadın ceket yakasının içine veya sağ koluna bağlanan al renkli kurdelâ veya kaşkola verilen isim.)
-Güz yiğidi.
H-I-İ
-Haddini bilmek.
-Hali vaktı yerinde.
-Hanna minna.
(Herhangi bir iş için; bu işin iyi yanı da var, kötü yanı da var anlamında “Bu işin hannası da var, minnası da var. ”şeklinde kullanılmaktadır. )
-Hayal meyal.
-Hayra alâmet.
-Hık demiş, burnundan düşmüş.
-Hızır gibi yetişmek.
-Hoş beş, altı boş.
-Hoşafı duzlu dayı. -Ibrık gapağı, adam ufağı.
-İlan ebesi
(Kertenkele gibi olma durumu)
-İlan oynatan.
(Yılanı bile oynatan anlamındadır.)
-Ikıl kükül
(Kendini ifade edememek, utanıp sıkılmak anlamındadır.)
-Imzık sıtma
(Zor insan, anlaşması kolay olmayan insan anlamında bir söz gurubudur)
-Isıtıp ısıtıp önüne goymak.
-Ivır zıvır.
-İğnenin deliğinden Hindistan’ı görmek.
-İki eli kan da olsa.
-İnek almaz, dana emmez.
-İpi gopardı. K-L-M-N
-Kelle gulak yerinde.
-Köprünün altından çok sular akmak.
-Küplere binip, yılanı gamçı etmek.
(Çok kızmak, ateş püskürmek anlamındadır.)
-Lâf ebesi.
-Lâfı bohçalamak.
(Dedikodu yapmak, lâf taşımak)
-Lâfını balla kestim.
(Bu deyim.bazı köylerimizde nüktedan insanlarımız tarafından “Lâfını balta ile kestim” diye de söylenmektedir.)
-Lâfı belini gırmak.
-Langır lungur.
-Lâyüsel adam.
(Kendi kendine, başkalarından etkilenmeyen, kendi bildiğini yapan insan anlamındadır.) -Malağı eğdi
(Morali bozularak, surat asmak)
-Malımın huyunu bilirim.
-Maskara etmek.
-Mel mel bakmak.(garip garip, tuhaf tuhaf bakmak)
-Meteliğe gurşun atmak.
-Mırığı yıkgın
(Canı sıkkın, morali bozuk, boynunu eğmiş anlamlarında söylenmektedir)
-Mide fesadına uğramak.
-Minare gölgesi.
-Minder çürüten.
-Mürekkep yalamak.
-Mürüvvetini görmek. -Namazında niyazında.
-Ne oldum delisi.
-Nur parçası.
O-Ö-P-R
-Ocağı sönmek.
-Odsuz ocaksız.
-Okkalı gayfe (kahve)
-Oyuna gelmek.
-Ödü sıdmak.(patlamak)
-Ölçme olmasın.
-Ölü ölmüş.
(Herhangi bir insanın öldüğün belirtmek amacıyla kullanılmaktadır.)
-Ömrü billah.
-Özürü babañdan dile. -Paldır küldür.
-Pılıyı pırtıyı toplamak.
-Pireyi deve yapmak.
-Pireyi gözünden vurmak.
-Püsküllü belâ. -Reyinde hür.
-Rest çekmek.
-Ruhu bile duymamak.
S-Ş-T
-Sabır daşı.
-Saçını süpürge etmek.
-Sakalı değirmende ağartmak.
-Selâmı sabahı kesmek.
-Sen sağ, ben selamet.
-Ser verip, sır vermemek.
-Sinek kaydı traş.
-Sözünün eri olmak. -Şen misin, kederde misin?
-Şeytan gulağına gurşun.
-Şeytana babıç (pabuç) giydirmek.
-Şirazeden çıkmak.
(İşin değişik boyutlar alıp, normal akışından uzaklaşması, anormalleşmesi anlamındadır.)
-Tabban tubban.
(Yastık, minder gibi yumuşacık anlamındadır. Bazen de malı mülkü çok olan insanların rahatlığı ve gelecekten kaygısının olmadığı anlatılmak için sarf edilir.)
-Tamamın Alı (Ali), İmamın Hürü.
-Tası tarağı toplamak.
-Taşı sıksa suyunu çıkarır.
-Tebelleş olmak.
-Tekeden süt çıkarmak.
(Olmayacak bir şeyi, olur duruma getirmek anlamındadır.)
-Tilki uykusuna yatmak.
-Tiridi çıkmak.
(Çok yaşlanmış, güçsüzleşmiş olmak anlamındadır.)
-Toz gondurmamak.
U-Ü-V-Y-Z
-Ununu elemiş, eleğini asmış.
-Uzun lâfın gısası. (kısası)
-Üç etek
(Bozkır mahalli kadın giysisi.)
-Üstüne tuz, biber ekmek. -Ver dumanı
-Vıcık vıcık
-Vızır vızır. -Yağlı müşteri.
-Yalañ dünya.
-Yalañcı pehlivan.
-Yalıñ ayak, başı gabak.
-Yoğurt yiyene garışma.
-Yorulup ırılmak.
-Zahmat etmek.
-Zemheri gibi.
-Zehir zıkkım.
-Zıbındırık gibi olmak.
(Güçlü, canlı, diri ve atik olmak)
-Zırnık vermemek.
Güncellenme Tarihi: 18 Ocak 2011